Resmi açıklamalara göre korona virüs ülkemizde ilk defa 11 Martta görüldü.Bu tarihten sonra bireyler rutin yaşantısının dışına çıkıp yeni bir sürece uyum sağlamak durumunda kaldı.Rutin dışına çıkıldığında kaygı duygusu artış göstermektedir çünkü kişi belirsizlik ile karşı karşıyadır.Peki bu belirsizlik sürecinde kaygılarımızı azaltmak için neler yapmalıyız ?
Yaşadığımız problemin geçici mi ya da kalıcı mı olduğuna yönelik inancımız o problemin bizlerde oluşturduğu etkiyi çok değiştirecektir. Öncelikli olarak yapmamız gereken içinde bulunduğumuz sürecin geçici olduğunu kabul etmek olacaktır.
Bazı problemler ne yaparak yapalım hemen çözülmez,çözülmesi için zaman gerekir.Korona virüse ne kadar uzun süre odaklı kalırsak tüm anımız o problemden ibaret olmaya ve hiç geçmeyecekmiş gibi gelmeye başlar.
COVID-19 ile ilgili sosyal medyada kaynağı belli olmayan hiçbir bilgiye inanmamamız gerekmektedir.Yanlış bilgi ve paylaşımlar kaygılarımızı daha da tetikleyecektir.Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu açıklamalar doğrultusunda bilgiler edinmemiz doğru olacaktır.
İnsanlık tarihine baktığımızda, ateşin bulunmasından uzay keşiflerine kadar birçok gelişimin belirsizlikle başlayan bir süreçten sonra tamamlandığını söyleyebiliriz.Bu düşünce ile hareket ederek kendimize ve ailemize yeni bir rutin oluşturabiliriz.Daha önce merak ettiğimiz ama günlük hayatın koşuşturmasından zaman ayıramadığımız ilgi alanlarımıza yönelebiliriz.
Aile içerisinde ortak kararlar alınarak farklı aktiviteler yapmaya özen gösterebiliriz.Film izlemek,zeka oyunları oynamak,kitap okumak ve kitaplarla ilgili soru cevaplar yapmak örnek olarak verilebilir.Hatta ailedeki herkesin emeği ile yapılan bir akşam yemeği bile sizi kaygıdan uzaklaştırmak ve rahatlatmak için güzel bir anı olacaktır.
İzolasyon süreci bittiğinde önceliklerimiz ve amaçlarımızı gözden geçirmiş ve kendimizi yeniden tanımış olacağız.
Sağlıkla kalın.
Psikolog Nadide İÇÖZ